Yeni Kentsel Dönüşüm Yasaları Mimariyi Nasıl Etkiliyor?

2023 yılında yürürlüğe giren yeni kentsel dönüşüm yasaları, Türkiye'deki mimari uygulamaları ve şehir planlamasını derinden etkilemektedir. Bu düzenlemeler, afet risklerini azaltmayı hedeflerken, mimarlık disiplinine yeni sorumluluklar ve fırsatlar sunmaktadır.

Yeni Kentsel Dönüşüm Yasaları Mimariyi Nasıl Etkiliyor?

🏛️ Yasal Değişikliklerin Mimari Etkileri

1. Salt Çoğunlukla Karar Alma

Önceki düzenlemelerde, kentsel dönüşüm projeleri için maliklerin üçte ikisinin onayı gerekiyordu. Yeni yasa ile bu oran, hisseleri oranında maliklerin salt çoğunluğuna indirildi. Bu değişiklik, projelerin daha hızlı ilerlemesini sağlarken, mimarların da daha kısa sürede tasarımlarını hayata geçirmelerine olanak tanımaktadır. 

2. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'nın Kurulması

Yeni yasa ile kurulan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, riskli yapıların tespiti ve yıkımı süreçlerinde yetkili kılındı. Bu durum, mimarların projelerinde daha sıkı denetim ve standartlara uyum

sağlamalarını gerektirmektedir. 

3. Rezerv Yapı Alanlarının Tanımı

Rezerv yapı alanlarının tanımı genişletilerek, yerleşim yerlerinde de belirlenebilmesi mümkün hale geldi. Bu, mimarların yeni projelerinde daha fazla alan ve esneklik sağlamaktadır. 

Mimarlık Pratiğinde Yeni Yaklaşımlar

1. Sürdürülebilir ve Yeşil Tasarımlar

Yasal düzenlemeler, enerji verimliliği ve çevre dostu malzemelerin kullanımını teşvik etmektedir. Mimarlar, projelerinde yeşil alanları artırarak ve sürdürülebilir çözümler sunarak bu hedeflere katkıda bulunmaktadır. 

2. Katılımcı Planlama Süreçleri

Yeni yaklaşımlar, mahalle sakinlerinin ve paydaşların görüşlerinin daha fazla dikkate alınmasını öngörmektedir. Bu, mimarların tasarımlarında toplumsal ihtiyaçları daha iyi yansıtmalarını sağlamaktadır. 

3. Sosyal Eşitlik Odaklı Tasarımlar

Kentsel dönüşüm projelerinde, dezavantajlı grupların ihtiyaçlarına yönelik çözümler geliştirilmesi önem kazanmaktadır. Mimarlar, bu grupların yaşam kalitesini artıracak tasarımlar üzerinde çalışmaktadır. 

Yeni kentsel dönüşüm yasaları, mimarlık pratiğini daha sürdürülebilir, katılımcı ve sosyal eşitlik odaklı bir yöne doğru evrimleştirmektedir. Mimarlar, bu değişikliklere uyum sağlayarak, daha yaşanabilir ve dirençli şehirlerin inşasında önemli bir rol üstlenmektedir.